Gazeteoksijen’in haberine göre, Denizbank Büyükdere eski Şube Müdürü Seçil Erzan ve 7 sanığın 29 kişiyi yüksek kar vaadi ile dolandırdığı iddiasıyla açılan davada Denizbank yöneticilerinin tanıklığı dinlendikten sonra Erzan karşı savunma verdi.
Erzan, banka dışında para almaktan kendine avukat tutulmasına, poşetle şubeye para getirilmesinden geçirdiği teftişlere kadar birçok konuda kendisini savundu. Erzan’ın savunmasından satırbaşları…
YASAKTI AMA BİZ YAPIYORDUK
Bankada bir güvenlik ihmali olduğu çok açık ortada. Gişe işlemlerini banka dışı yapmak yasaktı ama biz yapıyorduk. Gerçek zararın ne olduğunu benden dinlemek istediler. Fakat ikinci günden sonraki gün, herkes para istemeye başlayınca banka da mahkemenin karar vermesini istedi bence. Semih Kaya 7 milyon dolar almış, hiç almadım diyor. Gerçek zararı olan kişiler karıştı. Banka da bazı insanların kötü niyetli olduğunu anladı, bundan eminim.
Bizim şubede poşetle para almamız yasaktı. Bankada 20-25 yıl şube müdürü olanlar var dediler ama bizim bankada uzun yıllar şube müdürü olan bir Zekiye Hanım bir de ben vardım. 10-12 yılı aşkın süre kalması çok çok istisnai bir durumdu.
Avukatın var mı diye sordular bana inceleme sırasında ve bir avukat ayarlandı başta. O avukatı bana kesinlikle banka tutmuştur.
BANKA BUNLARI GÖRMELİYDİ
Odamda oturup bekliyorlardı ve belirli bir şey için bekledikleri belliydi. Evrim Pınar ve babası beni 4 saat bekledi odamın karşısındaki bir odada ve ben o sırada Atilla Baltaş ile görüşüyordum. O sırada hiçbir gişe işlemi yapmıyorlardı. Banka bunları görmediğini iddia ediyor. Şubeden valizlerle çıkıldığı güvenlik kamerası, ATM kameralarına yansıyordu. Ben şube önünde para veriyordum, alan kişi orada hemen ATM’den yatırıyordu. Banka bunu sormalıydı. Ben işten atılırım diye düşünüyordum. Zaten insanlar bu yüzden tehdit ediyordu.
Semih Kaya’nın elleri boştu benim odama çıktığında. Boş valizler arabayla geldi ve o valizler indirilemedi çekçeklerle. Bunları nasıl anlamadı banka?
Yeni bir sistem getirilmişti. Paraların seri numaralarının kaydedildiği bilgisi geldi bana, hatta ben sordum Asiye Hanım’a kaydediliyor mu diye.
Florya şubede teftiş geçirmiştim ama Levent’te teftiş geçirmedim. Performans beklentileri yüksek bir şube müdürünün hiçbir müşteriyle ilgilenmemesi mutlaka dikkat edilmesi gereken bir durumdu. Sürekli Florya’ya gidiyordum. Ya Fırat Özdemir’in ofisinde ya da Galatasaray Florya tesislerindeydim.
TERİM ŞUBEYE HİÇ GELMEDİ
Gişe dışı işlem yok denmesi muhtemelen kameraya alınmadığı içindi. Ama vardı, Fatih Terim hiç şubeye gelmedi. Birçok müşterimizin evine biz para götürürdük.
Bir teminatsız kredi verebilir banka, bu, bankanın riskidir. Ama bir tüketici kredisini, bizim dönemimizde bireysel müşteri ise 500 bin TL üzerinde ne için istediğini belirtmesi gerekiyordu.
Arda Turan’ın kredisinin 15 gün içinde kapatılması bu yüzden istendi. Çok dikkat çekici bir konuydu.
Sermin Hanım bana İbrahim Çağlar’ın hesabından niye aynı gün para çıkıp para giriyor diye sordu.
Müşteri kredisi ötelendi. Ve banka beni arayıp sen nasıl kredi ötelersin dedi. Ben hep yapıyoruz dedim. Sadece sistemsel olarak kredi öteleme yapılmış mı diye bakıldı, sadece bir iki ticari şube yapmıştı. Operasyonel olarak hiç bakmadılar.
MAHKEME REDDETTİ
Mahkemede müşteki avukatları Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Denizbank Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Aydoğdu’nun tanık olarak dinlenmesini talep etti. Bu talepte bulunanlar arasında Seçil Erzan avukatı Bülent Aybirdi de yer aldı. Aybirdi bu talebini şöyle ifade etti: “Banka hem şube müdürünü şikâyet etmiş hem de babacan bir tavırla kızım demiş. Son tanığın ifadesine göre bildirim görevini de yerine getirmiş. Kendini sorumluluktan kurtarmaya çalışmış. Suçun vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimali muhtemel. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun hazır edilmeleri de elzem.” Mahkeme ise bu talepleri reddetti ve duruşmayı 20 Eylül 2024 tarihine erteledi.
patronlardunyasi.com
