Danıştay 4. Dairesi’nin, pandemi önlemleri kapsamında alınan ülke genelindeki müzik yayını yasağı saatini gece 01.00’e uzatan İçişleri Bakanlığı genelgesinin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kararında, Çevre Kanunu’nda ve ilgili yönetmelikte, ülke genelinde müzik yayını yapabilme süresi belirlenmesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, ayrıca İçişleri Bakanlığının müzik yayını yapabilme süresini sınırlama yetkisinin olmadığı tespiti yapıldı.
İçişleri Bakanlığı konuyu, “Pandemide belirlenen müzik yayın yasağı saatinin, yaklaşan yaz mevsimi ve beraberindeki turizm hareketliliğine bağlı olarak uzatılmasına dair talepler Bakanlığımızca, Sağlık Bakanlığınca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca birlikte değerlendirildi ve müzik yayın saati gece 01.00’e kadar uzatıldı” şeklinde açıklamıştı. İçişleri Bakanlığının 10 Mayıs 2022 tarihli genelgesi valiliklere gönderilmişti.
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin yanı sıra çok sayıda kişi, “müzik yasağı”na ilişkin genelgenin iptali ve yürütmesinin durdurulması için dava açtı. İlgezdi, İçişleri Bakanlığı’nın, müzik yasağına ilişkin genelgesinin iptali için açtığı davayı kazandığını duyurdu.
“Genelge, yetki unsuru bakımından hukuka aykırı”
İlgezdi’nin açtığı davayla ilgili ilk incelemeyi yapan Danıştay 4. Dairesinin, yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararının gerekçesinde, müzik yayını yapabilme süresinin ülke genelinde saat 01.00’e kadar uzatılmasını belirleyen dava konusu genelgenin, “yetki unsuru bakımından hukuka aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlara neden olabileceğinden” yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği belirtildi.
Gerekçede, idare hukukunda yetkinin, idareye Anayasa ve yasalarla tanınmış karar alma gücünü ifade ettiği, yetki, yasayla hangi makama verilmişse ancak onun tarafından kullanılacağı vurgulandı.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile davalı bakanlığın görev ve yetkilerinin sıralandığı, bu bölümde, “ülke genelinde müzik yayını yapabilme süresi belirlenmesine” ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği aktarıldı.
Dava konusu işlemde dayanak gösterilen ve işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetilmesi Yönetmeliği’nin, “özellikle nüfusun yoğun olduğu alanlarda, parklarda veya yerleşim bölgelerindeki sessiz alanlarda, açık arazideki sessiz alanlarda, okul, hastane ve diğer gürültüye hassas alanlar da dahil olmak üzere insanların maruz kaldığı çevresel gürültüler ile çevresel titreşime yönelik esas ve usulleri kapsadığı” belirtildi.
Gerekçede, “Söz konusu yönetmelik hükümlerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütüleceği, yönetmelik kapsamındaki faaliyetlerde alan ve saat sınırlaması belirleme yetkisinin anılan bakanlığın taşra birimleri olan İl Mahalli Çevre Kurullarına ait olduğu, dolayısıyla davalı idarenin ülke genelinde müzik yayını yapabilme süresini sınırlamaya ilişkin görev ve yetkisinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.
Davalı İçişleri Bakanlığının itiraz hakkı bulunuyor
Öte yandan, 2872 sayılı Çevre Kanunu ile İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin, dava konusu genelgede belirtilen hükümlerinde de “ülke genelinde müzik yayını yapabilme süresi belirlenmesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı” vurgulandı.
Karara, davalı İçişleri Bakanlığının itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.
