Sahte evrak ve şirketler üzerinden binlerce dönümlük Kıbrıs toprağını ele geçiren siyonistler, getirilen müeyyideler sebebiyle panik içerisinde. Yaşanan paniğin ilk ve en önemli göstergesi MOSSAD güdümlü siyonist David Lewis’e ait Trust Grup’un 19 yıl önce şüpheli işlemlerle ele geçirdiği Kıbrıs’ın dünyaya açılan kapısı Karpaz Gate Marina yönetiminden çekildiğini duyurması oldu. Güvenlik kaynakları, çok sayıda korsan şirket ve arazi sahibi İsrailli siyonistin, Kıbrıslı avukat, mali müşavir, noter ve iş insanı ile hileli hisse devri konusunda görüşmeler yaptığı bilgisini paylaştı.
HÜKÜMETE ŞANTAJ YAPTILAR
Kuzey Kıbrıs’ın dünyaya açılan kapısı olan Yenierenköy sahilindeki Karpaz Gate Marina ilk olarak 2002 yılında Kıbrıslı Asil Nadir’e 49 yıllığına kiraya verildi. Nadir, komik bir rakamla kiraladığı Marina’ya ilk iş olarak Sıdıka Atalay’ı ortak etti. İkili, bir dizi yatırım vaadiyle kiraladıkları Marina alanının da dahil olduğu 430 dönümlük bölgeyi 2005 yılında siyonist David Lewis’e ait “Trust Grup’a” devretti. Asil Nadir ve Sıdıka Atalay cüzi bir bedelle 49 yıllığına “PORT BARBAROS” üzerinden kiraladıkları alanı 10 milyon dolar hava parası karşılığında siyonist Lewis’e kiraladı. Marina’yı 19 senedir işleten David Lewis ödüllü bir siyonist olmasının yanı sıra MOSSAD ve İsrail ordusu ile de iş birliği içerisinde yürüttüğü faaliyetlerle dikkati çekiyor.
Trust Grup’un 19 senedir Marina’da esrarengiz faaliyetler yürüttüğünü belirten Rauf Denktaş’ın eski danışmanlarından Sebahattin İsmail, “Lewis sözleşme gereği buraya iki otel ve iki tatil köyü yapmak mecburiyetindeydi. Ancak Dünya Siyonist Kongre Üyesi David Lewis, devirden kısa süre sonra kiralama süresini 99 seneye çıkarmak için Kıbrıs Türk yönetimine içeriden ve dışarıdan yoğun baskı kurdu. Sözleşmede yer alan ve en geç 10 yıl içerisinde, üç etapta 90 milyon dolarlık yatırım maddesini yerine getirmedi. Mukavele gereği siyonist Lewis’in Trust Grup’u bölgede bir yat limanı, iki otel, iki tatil köyü, alışveriş merkezleri ve sosyal donatılar inşa etmek zorundaydı. Sözleşmeye uymayan Lewis bununla da yetinmedi ve hükümete ‘Yatırım istiyorsanız kira süresini 99 yıla uzatın. Ayrıca kumarhane ruhsatı verin’ şantajı yaptı. Ayrıca Türk limanı işletmecileri sebebiyle bir tür casus üssüne dönüştürüldü.” dedi.
TÜRKİYE’Yİ GÖZETLİYORLAR
Kıbrıs’ın dünyaya açılan sivil tek kapısı niteliğini taşıyan Karpaz Gate Liman ve yerleşim sahasının 2000’lerin başındaki ilk dönem devrine Ada’da bulunan Türk güvenlik kaynaklarının onay vermediği ortaya çıktı. Kıbrıs’ta konuyla ilgili olarak konuşan üst düzey bir askeri yetkili, “Karpaz’ın yabancı bir şirkete devri ciddi güvenlik riskleri barındırıyor. Karpaz Limanı, ülkenin dış dünya ile tek sivil köprüsü olma yanında İskenderun ve Antalya Körfezi’ni de gözetleyen stratejik öneme sahip. Artan Rum tehdidine paralel müzahir alanda inşa edilen Türk askeri üssü için de tehdit potansiyeli taşıyor.” dedi.
“MİLLİ GÜVENLİK SORUNU”
UBP Girne Milletvekili Hasan Küçük, Karpaz Gate konusunun milli güvenlik kapsamında görülmesi gerektiğini söyleyerek, “Olayın en başından itibaren incelemesi, gerekirse el konulması gerekiyor. Kıbrıs’ı bize vatan kılan ecdadımızın mirasına hiçbir biçimde ihanet edemeyiz. Hükümet önemli adımlar attı ve Kıbrıs halkında ciddi bir farkındalık oluştu. Hem Kuzey Kıbrıs’ın istikbali hem de Mavi Vatan için olağanüstü çaba sarf etmek ve bilinçli olmak mecburiyetindeyiz.” şeklinde konuştu.
ÇEKİLME KARARI
Dünya Siyonist Kongresi’nin İsrail’e yaptığı hizmetlerden dolayı birçok defa ödüllendirdiği David Lewis karanlık ilişkiler ağının merkezinde bir isim. İsrail ordusuna yaptığı bağışlarla dikkati çeken Lewis’in Karpaz’a çöktüğü dönem istihbarat raporlarının olumsuz yönde olduğu ancak bazı şaibeli metotlarla bu devrin gerçekleştiği belirtiliyor. Geçtiğimiz cuma günü Trust Grup yönetimi toplandı ve Marina’nın Arkın Grup’a devredildiği açıklandı. Northern Cyprus ismiyle 19 yıldır işlettiği limandan çekildiklerini açıklayan Lewis, Trust Grup adına işletmeyi yöneten Liza Singer, gerekçe olarak ise Gazze’de yaşan gerilim, can güvenliği ve İsrail ile iletişim bağlarının zorlaşması gibi sebepleri sıraladı.
HİLELİ SATIŞ PLANI
Kıbrıs’ta mülk edinme ile ilgili var olan boşlukları kullanarak binlerce dönüm arazi satın alan İsrailli siyonistler bu amaçla yüzlerce paravan şirket kurdu. Geçtiğimiz günlerde çıkarılan yasalar ve yapılan düzenlemeler, siyonistleri yeni çözüm yollarına itti. Tatlısu, Alsancak, Gaziveren, İskele ve Esentepe’de çok sayıda arazi toplayan siyonistler, çıkarılan yasa ve verilen 70 günlük mühlet sebebiyle noter, avukat, mali müşavir ve iş insanlarının kapısını aşındırmaya başladı. Siyonistlerin teklifi sahip oldukları arazileri belirli bir miktar para karşılığında Kıbrıslı bir kişiye devretmek. Devir karşılığında ticari senet isteyen siyonist Yahudilerin sıkı takibe alındığı ve birçoğunun haraç mezat arazileri satışa koyduğu öğrenildi. Bu kapsamda en dikkat çekici gelişme Siyonist Afik Grup’un kurucu isimi Simon Aykut’un Güney Kesimi’nde tutuklanması oldu. Ayrıca paralel bir tutuklama da Kuzey’de gerçekleşti ve Kıbrıs Türk İnşaat Mühendisleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer yalan beyan, sahte belge düzenleme gibi suçlardan tutuklandı. Siyonist odaklar Kıbrıs’ta bozulan düzenlerini koruma adına bir süre direndi ve ülkeyi ekonomik iflas, medya, bürokrasi ve siyaset üzerinden kurdukları bağlantılarla tehdit etti.